Bir tasarım hayata geçtikten sonra ona neler oluyor ? Bu genellikle göz ardı edilen bir soru. Tasarımcı-üretici arasındaki hukuki sürçler ve bunların doğru yönetimi sadece ülkemizde değil, tüm dünyada büyük problem. Özellikle tasarımcı yada mimarın ölümünün ardından ürüne ve binaya ne olacağı gerek telif hakları sebebiyle tam bir karmaşa halini alıyor. bedroom Hak sahiplerinin mirasa sahip çıkması ve konuyla ilgili olup bu konuya zaman ve emek vermesi çok önemli. "Tasarım: Mirası Yönetmeké başlıklı oturumda konuşan peyzaj tasarımcısı ve şair Paulo Day. özellikle savaş sonra modernizmin akımının ingiltere'deki en öneli temsilcilerinden sayılan anne ve babasının 2010 yılındaki ölüğmlerinin ardından kendisine miras kalan büyük bir tasarım külliyatının doğru yönetilmesi için kolları sıvamış. 2012 yılında mobilya tasarımcısı Robin Day ve tekstil tasarımcısı Lucienne Day adına Robin&Lucienne Day Vakfı'nı kurmuş. Bu vakıf kendisinin de dahil olduğu tasarım gönüllüleri tarafından maddi amaç güdülmeden yönetiliyor. ürünlerin sahtelerinin üretim-dağıtımının belirlenip engellenmesi, bedroom lisans sahibi firmaların ürünleri doğru şekilde üretip üretmediklerinin denetlenmesi Robin&Lucienne Day markasının temsil ettiği değerlerin muhafaza edilmesi gibi işler vakıf yöneticilerinin günlük işleri arasında. Paula Day., 80 'lerden önce tasarım fünyasında işlerin bu günkü kadar karmaşık olmadığının altını çizerek konuşmasına başlıyor:
!babam çok iyi bir tasarımcıydı ama içte iyi bir iş adamı sayılmazdı. 1950'lerden 80'lere kadar hille markası için tasarımlar yaptı. o dönemde hille ailesi ile ilişkileri tamamen karşılıklı saygı ve güvene dayalıydı. Bu sebeple aralarında 'el sıkışma'dan öte ibr anlaşma yoktu. Bu süreçte hille ile babam arasında hiçbir problem yaşanmazken, 80'lerde firma el değiştirince problemler başladı. günümüze gelene kadar hille bir çok kez el değiştirdi. ve her defasında yeni problemlerle karşılaştık.
1980'lerle birlikte tasarım dünyasında neredeyse unutulan anne ve babam, 80'li yaşlarını sürdükleri 90'ların sonlarında yeniden keşfedildi ve farklı üreticilerden üst üste iş teklifleri gelmeye başladı. Yalnız zaman değişmiş, tasarım dünyası ailemin alıştığı şartlardan tamamen farklı bir yöne ilerlemişti.
!babam çok iyi bir tasarımcıydı ama içte iyi bir iş adamı sayılmazdı. 1950'lerden 80'lere kadar hille markası için tasarımlar yaptı. o dönemde hille ailesi ile ilişkileri tamamen karşılıklı saygı ve güvene dayalıydı. Bu sebeple aralarında 'el sıkışma'dan öte ibr anlaşma yoktu. Bu süreçte hille ile babam arasında hiçbir problem yaşanmazken, 80'lerde firma el değiştirince problemler başladı. günümüze gelene kadar hille bir çok kez el değiştirdi. ve her defasında yeni problemlerle karşılaştık.
1980'lerle birlikte tasarım dünyasında neredeyse unutulan anne ve babam, 80'li yaşlarını sürdükleri 90'ların sonlarında yeniden keşfedildi ve farklı üreticilerden üst üste iş teklifleri gelmeye başladı. Yalnız zaman değişmiş, tasarım dünyası ailemin alıştığı şartlardan tamamen farklı bir yöne ilerlemişti.
Yorumlar
Yorum Gönder